İsim fiil, sıfat fiil ve zarf fiillerin eklendikleri sözcüklerle oluşturdukları gruplardır.
Ünlemlerin eklendikleri sözcüklerle oluşturdukları gruplardır.
Bu masallar toplumun değer yargılarını, anlayışını, kültürünü, dünya
görüşünü yansıtan ürünlerdir. Söyleyeni beli değildir bunların. Toplumun ortak ürünüdür bu
masallar. Sözlü olarak nesillerden nesillere aktarılır. Bunlardan günümüze gelenler, derlenmiş
ve kitap olarak yayımlanmıştır.
Deyimi oluşturan sözcük gruplarıdır. Deyimi birden çok sözcük meydana getirir
ve bu kalıplar hep aynı şekildedir. Sözcüklerin biri bile değiştirilemez.
Türk edebiyatında ilk tiyatro eseri örneği Tanzimat Döneminde Batı
etkisiyle verilmiştir. İlk tiyatro eseri, Şinasi'nin "Şair Evlenmesi" adlı oyunudur.
Bir anlamı kuvvetlendirmek, etkisini arttırmak, cümleye kimi özel anlamlar
katmak gibi amaçlarla kullanılan ikileme şeklindeki sözcük gruplarıdır. Bu grubu oluşturan
sözcükler ayrı yazılır ve bu grubu oluşturan sözcüklerin arasına noktalama işareti konmaz.
Edatlar ve eklendikleri sözcüklerin oluşturduğu sözcük grubudur.
Masallarda her insanı ilgilendiren evrensel değerler ve konular anlatılır. Özellikle
çocuklara doğruluk, dürüstlük, iyilik, güzellik, ahlaklı olmak, erdemli olmak, yardımseverlik gibi
duygular verilmek istenir. Ayrıca çevredeki kişilerin, olayların ve yöneticilerin eleştirileri de
yapılır. Haksızlıklara karşı halkın ve halk içinde bir önderin direnmesi ve sonuçta mutlaka
üstün gelmesi işlenir.
Masal kahramanları olağanüstü nitelikler taşıyabilir. Masallarda “peri, dev, cüce, cadı,
gulyabani, şahmeran, Zümrüdüanka” gibi hayalî kahramanlar karşımıza çıkabilir. Masalda,
gerçek hayatta rastlanamayacak kişiler bulunabilir. Kişiler ya iyidir ya da kötüdür. İyiler hep
iyilik yapar, kötüler de hep kötülük yapar. İyiler masalın sonunda mutlaka kazanır, kötüler de
her zaman kaybeder.
Bu bölümde olay bir sonuca bağlanır. İyiler kazanır. Kötüler kaybeder. İyilere ödül,
kötülere ceza verilir. İyi dileklerle masal bitirilir.
Masalda eğiticilik esastır. Aslında yerin, kişilerin ve zamanın hayalî olması da
bundandır. Kimse rencide edilmeden insanlara ders verilir. Herkes masalın sonunda verilen
dersten kendisine düşen payı alır. Masallarda kötülükler eleştirilerek okurun ve dinleyenin bu
kötüler gibi olmaması istenir. İyiler ve iyilikler de yüceltilir ki okur veya dinleyici iyi olsun ve
iyilik yapsın. Bu yüzden özellikle eğitimde masallardan yararlanılır.
Masallar olay eksenli bir edebiyat türüdür. Tamamen hayal ürünü olan bu olaylar,
olağanüstü nitelikler taşıyabilir. Masallarda “olamaz” diye bir şey yoktur. Her şey olabilir ve
bunlar konu olarak işlenir.
Tekerlemelerle giriş yapılır. Kahraman tanıtılır. Konu verilir.